16 Şubat 2010 Salı

92-93 SEZONUNDA... İKİ TAKIM ŞAMPİYONLUK YOLUNDA...





92-93 sezonunu unutmadık... Aşağıda kronolojik olarak yer alan olaylar, 1993 yılının Mayıs ayında geçmektedir. Adı geçen kişi, kurum ve kuruluşlar tamamen gerçektir. Herhangi bir yorum katılmamış olunup yorum ve sorular en altta dile getirilecektir.





Mayıs’ın ilk günleri içinde ligin 26. haftası oynanmaktadır. Beşiktaş, Bursaspor’un cezası nedeniyle Ankara’da oynanan maçtan 3-0’lık galibiyetle dönerken ertesi gün Galatasaray Sarıyer’i 4-0’la geçer. Lider Galatasaray 58 puan ve +40 averaj, ikinci Beşiktaş ise 56 puan ve +39 averajdadır.


Maçlardan sonra Bursaspor – Beşiktaş maçını yöneten eski hakem, yeni yorumcu Erman Toroğlu maçın 0–0 berabere gittiği 17 inci dakikada, Bursaspor’un penaltıyla sonuçlanan ve Beşiktaş kalecisi Bako’nun kırmızı kart görmesi gereken pozisyonda, yardımcı hakemine uyarak Beşiktaş lehine verdiği ofsayt kararının hatalı olduğunu kabul eder. Kendisine ciddi bir tepki gelmez.

Bir sonraki hafta ligin en kritik dönemeçlerinden birisidir. Galatasaray, şampiyonluğun diğer adaylarından Kocaelispor’la deplasmanda 0–0 berabere kalırken puanını 59’a yükseltir ve 40 averajını korur. Kocaelispor ise 55 puanda kalır. Haftaya ikinci olarak başlayan Beşiktaş ise İnönü’de Fenerbahçe’yi 2–0 yenerek puanını 59’a çıkartır ve +41 averajla ligin yeni lideri olur.

Beşiktaş’ın kalan maçları, Kocaelispor deplasmanı, Galatasaray ve Gençlerbirliği, Galatasaray’ın kalan maçları ise Konyaspor, Beşiktaş ve Ankaragücü deplasmanıdır.

10 Mayıs’ta Galatasaray, Beşiktaş – Fenerbahçe maçının gece, kendi maçlarının ise gündüz oynanmasından dolayı federasyona çok kızgındır. Futbol Şube Sorumlusu Adnan Polat, kendi maçlarının Beşiktaş maçından önce oynanması sebebiyle rakiplerine büyük bir avantaj sağlandığını ve mağdur duruma düştüklerini açıklar.

Beşiktaş Yönetim Kurulu, Galatasaray ile yapılacak maç için doping kontrolü isteyeceklerini açıklar. Süleyman Seba, “Federasyona bu konuda yazılı olarak başvuracağız. Doping kontrolü uygulamasını mutlaka isteyeceğiz” şeklinde konuşur.

Ligin 28 inci haftasında liderlik yeniden el değiştirir. Ligden düşmesi kesinleşmiş Konyaspor, Vahap Beyaz’ın yönettiği maçta, bir de sahada 9 kişi kalınca Galatasaray’a 5–0 yenilmekten kurtulamaz. Beşiktaş ise Kocaelispor deplasmanında 2-0’lık galibiyetle dönmesine rağmen ikinci sıraya düşer. 62 puanlı her iki takımdan Galatasaray +45, Beşiktaş ise +43 averaja sahiptir.

Galatasaray, 5-0’lık skordan memnun değildir. Yöneticilerden Nejat Bingöl, 5-0'lık galibiyete rağmen Konyaspor'u teşvik primi almakla suçlar. Diğer yöneticiler de Kocaelispor Teknik Direktörü Güvenç Kurtar’ın, Beşiktaş maçı öncesi iki gün İstanbul’da kaldığını iddia ederler.

Gözler artık ligin 29 uncu haftasında oynanacak olan Galatasaray – Beşiktaş karşılaşmasına çevrilmiştir. Maçı Ahmet Çakar’ın yöneteceği açıklanır. Ve merakla beklenen derbi 1–1 berabere sonuçlanınca her şey ligin son haftasına kalır. Galatasaray bu maçta bir de penaltı kaçırır.

Son haftaya girilirken özellikle teşvik primi iddiaları çok artmıştır. İddialar özellikle Gençlerbirliği üzerinde yoğunlaşırken başkan İlhan Cavcav, “Mazimiz tertemiz, böyle bir şerefsizliği kimse yapmaz. Teşvik priminin tek adı vardır o da şike. Buna alet olan kulüpte yaşayamaz” açıklamasını yapar.

Ankaragücü Başkanı Emin Gök , “Teşvik primi almak bize yakışmaz. Bu olayı kınıyoruz. Galatasaray önünde futbolcularım onur mücadelesi verecekler” şeklinde konuşur.


25 Mayıs’ta Gençlerbirliği’nde büyük bir deprem yaşanır. Başkan Cavcav, Beşiktaş maçı öncesi ikinci kaleci Kazım ve Kemalettin’i, teknik direktöre saygısızlık etmeleri, Hayrettin’i ise seyircilere çirkin hareketler yapması sebebiyle kadro dışı bıraktığını açıklar. Takımın ilk kalecisi Goran’ın kırmızı kart cezası sebebiyle Beşiktaş maçında kale, üçüncü kaleci Levent’e kalmıştır.


Ertesi günü Adnan Polat, “Bu lekeyi temizlemeleri lazım” diyerek Beşiktaş’ı yaylım ateşine tutar ; “Şike ve teşvik primi kokuları alıyoruz. Bu lig şaibelidir. Beşiktaş şampiyon olursa lekeli bir şampiyonluk kazanmış olacak. Ben zaten bu saatten sonra böyle lekeli bir ligin şampiyonu olmak istemem. Beşiktaş şampiyon olursa bundan önceki şampiyonluklarına da gölge düşer, 6 şampiyonluğu da şüpheli hale gelir.

Birkaç gündür duyduklarım sebebiyle Türkiye’de futboldan nefret ettim. Kazım, Hayrettin ve Kemalettin komik nedenlerle kadro dışı kaldılar. Bu üç futbolcunun kadro dışı bırakılmasının kamuoyuna açıklanması gereken geçerli bir nedeni olması lazım. Bu adamlara birisi bir şey mi teklif etti? Bu adamlar birisiyle anlaşmaya mı girdi? Ne olduğunu bilmek istiyoruz.

Beşiktaş son beş yılda Gençlerbirliği’ni sadece bir kez yenebilmiş. Şimdi Beşiktaşlı futbolcular Gençlerbirliği’ne 8–10 gol atacaklarını söylüyorlar. Bunu neye güvenerek söylüyorlar? Gerçekten Beşiktaş çıkıp maçı 10–0 kazansa bile bir şaibe konuldu. Bunun üstüne bir çamur atıldı.

Galatasaraylı taraftarlardan yüzlerce telefon geliyor, sessiz kalmamamızı istiyorlar. Artık bu iş sporu aştı, biz Ankaragücü’nü 1–0 yenersek Beşiktaş’ın 3–0 kazanması gerekiyor. Bu şaibeler altında Beşiktaş şampiyon olacaksa bizim söyleyecek bir şeyimiz yok. Böyle bir kupayı kabul ediyorlarsa alsınlar, biz öyle kupa istemiyoruz. Neden Türk futbolu ilerlemiyor diye konuşmamamız lazım, olay ortada.

Galatasaray mertçe çıkar, futbolunu oynar. Kazanırsak kazanırız, kaybedersek kaybederiz. Hiç Galatasaray’la ilgili bir dedikodu duydunuz mu? Bizim Ankaragücü’ne karşı zaten belirli bir üstünlüğümüz var. Beşiktaş artık çok güç durumda. Maçı 8–0 kazansalar bile çamuru artık temizleyemezler. Beşiktaş Kulübü devamlı bir zan altında kalacak. Bunu temizlemeye güçleri de yok. Bu artık bir mikrop gibi herkesin kafasına yerleşti.”

Gençlerbirliği’nin futbolunu yakından izleyeceğiz. Birçok otoritenin de görüşlerini alacağız. Bakalım futbolcular gerçek futbollarını mı oynuyorlar? Karşı tarafın elinde top tüfek, bizim elimizde kılıç kalkan. Ama biz kararımızı verdik, gücümüzün yettiği kadar oynarız. Galip geliriz ya da gelemeyiz, ne olursa olsun fair-play her zaman kazanır. Kupayı alalım ya da almayalım benim şampiyon Galatasaray’dır.”

Futbol Federasyonu da, üç futbolcusunu kadro dışı bırakan ve takım kaptanına ağır para cezası veren İlhan Cavcav hakkında soruşturma dosyası açar. İlhan Cavcav ise bu kararı kendisinin değil İcra Komitesi’nin aldığını söyler.

Adnan Polat’a cevap ertesi gün Süleyman Seba’dan gelir;

“Adnan Polat’ın açıklamalarına yönetim kurulu olarak çok sinirlendik. O’nun seviyesine inmek istemiyorum. Bizim şampiyonluk şansımız Galatasaray kadardır, mühim olan dostlukların bozulmamasıdır. 90 yıllık Beşiktaş’a kimse dil uzatamaz. Beşiktaş şampiyonlukları hep bileğinin hakkıyla kazanmıştır.


Beşiktaş ve Galatasaray kulüplerinin berrak geçmişlerini hiç yaşamamış, okumamış ve öğrenmemiş bir kişinin hezeyanlarını ciddiye almak niyetinde değiliz.

Galatasaray’ın amacı çok bellidir, Beşiktaş – Gençlerbirliği maçını gündemde tutup, Ankaragücü – Galatasaray maçını kamuoyunun dikkatinden uzak tutmak. Bir süredir Beşiktaş’la ilgili polemikler üretip sorumsuz davranışlar sergileyen Adnan Polat, bu defa şanlı Beşiktaş tarihine dil uzatma cüretinde bulunmuştur. Bu hezeyanların ayrıntılarına girip O’nun seviyesine inmeyeceğimizi tekrarlarım.”

Bu açıklamaya yanıt veren Adnan Polat, fikirlerinde hiçbir değişikliğin olmadığını ve bu açıklamaların kendisini tatmin etmediğini söylerken Ankaragücü kalecisi Zalad yaptığı açıklamada kendisi hakkında çıkan dedikoduları değerlendirir ; “Yedi yıldır Türkiye’de profesyonel futbol oynuyorum. İcraatım ortada. Maç günü sahaya çıkıp en iyi şekilde topumu oynarım.”

Yönetici Mehmet Cansun, Ankara Emniyet Müdürlüğü’ne başvuracaklarını açıklayarak Gençlerbirliği futbolcularının maç gününe kadar takip edilmesini istediklerini söyler. Herhangi bir kanıt bulunması halinde Cumhuriyet Savcılığı’na suç duyurusunda bulanacakları bilgisini veren Cansun, kadro dışı bırakılan 3 futbolcu ile İlhan Cavcav’ın banka hesapların kontrol edilmesi gerektiğini ifade eder.

Maçların oynanacağı gün Galatasaray Kulübü bir açıklama yaparak şampiyon olsalar da olmasalar da hem Gençlerbirliği hem de Beşiktaş’ı UEFA’ya şikayet edeceklerini açıklar. Yöneticiler, Avrupa basınında bile şike ve teşvik primi haberlerinin yer aldığını öne sürerek bu gazeteleri kanıt göstereceklerini ve şikayet dosyasının hazırlıklarına başladıklarını söylerler.

Türk futbol tarihinin tarihi günlerinden birisi olan 30 Mayıs 1993’de Beşiktaş, Gençlerbirliği’ni 3–1 yenerken ligin şampiyonu, Ankaragücü’nü 8–0 yenen Galatasaray’dır. Galatasaray daha maçın 6 ıncı dakikasında ilk golü bulurken hakem Ünsal Çimen bu golde önce auta giden topa korner kararı verir, arkadan da kornerden gelen topta Stumpf’un rakibine yaptığı faulü atlar.


Maç sonunda Beşiktaşlıların tüm öfkesi Adnan Polat üzerinde yoğunlaşır;

Ali ; “Bu kupa Adnan Polat’a yakışır. Galatasaray’a yakışmaz. Beşiktaş’a kimse dil uzatamaz.”

Rıza ; “8-0’lık skoru Ankaragücü’ne yakıştıramadım. Konyaspor’a 5 tane gol atan takımın Ankara’da 8 gol atması şaşırtıcı. Gençlerbirliği de çok iyi oynadı. Herhalde onlara da prim verdiler. Başta Adnan Polat olmak üzere Galatasaray’ı tebrik ediyoruz. Sezon boyunca bizimle uğraştılar.”

İhsan Kalkavan ; “Adnan Polat’a iki çift sözüm var. Yanlışlıkla 8 golü biz atsak, onlar da 3–1 galip gelselerdi neler söyleyecekti. Tarih hiçbir zaman kirli işleri gizleyemez. Şike paçalarından akıyor.”

Süleyman Seba ; “Şampiyon olmadığımız için hiç üzülmüyorum. Yeşil sahaların gerçek şampiyonu Beşiktaş’tır. Beni en çok üzen, Türk sporunun bu hale düşmesidir. Tarihimize dil uzatanlar şimdi ne diyecekler acaba? Kimin ne yaptığı ortada.”

Asbaşkan Recep Yazıcı ; “Türk futboluna teşvik primini Ergun Gürsoy, şikeyi ise Adnan Polat getirdi. Adnan Polat teneke kupayı istemediğini açıklamıştı. Acaba bu kupayı ne yapacak? Galatasaray yazdığı şike kitabının doktorasını Ankara’da yaptı. Kaleci Zalad’ın yediği goller şikenin en büyük kanıtıdır.”

Yönetici Yüksel Ülken ; “Beşiktaş’a atılmak istenen çamur Adnan Polat’ın üstünde kaldı. Polat bu lekeyi ömrü boyunca taşıyacak.”

Yönetici Metin Keçeli ; “Adnan Polat bizi UEFA’ya şikayet edecekmiş, biz de onları Türk kamuoyuna şikayet ediyoruz. Asıl şikeyi Galatasaray yapmıştır. Başkanımız Süleyman Seba bugüne kadar hep bizi susturdu. Bileğimizin hakkıyla şampiyonluklar kazandık. Ancak Galatasaray’ın Avrupa Kupalarında hakemlere verdiği dolarları kimse inkar edemez. Biz gerçek şampiyonuz.”

Adnan Polat ; “Gençlerbirliği onuru için oynadı. Haysiyet savaşı verdiler. Onları tebrik ediyoruz. Beşiktaşlı futbolcuların benim aleyhimde konuşmalarına çok üzüldüm. Oysa ben onları her zaman göklere çıkarmıştım, demek ki yanılmışım.”

Mehmet Cansun ; “İnanın her şey bizim bu işin üstüne gitmemizle değişti. Eğer biz konuşmasaydık, hakkımızı aramasaydık, Beşiktaş ile Gençlerbirliği’ni frenleyemezdik. Üstlerine gitmeydik kesinlikle şampiyon olamazdık.”

Ankaragücü ise 8-0’lık yenilgiden sonra yeni sezon için tepeden tırnağa yenileneceğini açıklarken Zalad, Sabotiç, Erhan, Hayrettin gibi 9 isimle sözleşme yenilenmeyeceği belirtilir...

Kaynak: Forza Beşiktaş Forumları

Hiç yorum yok: